Çin’in devlet düzeyindeki 50 yıllık bilimsel ve teknolojik gelişme planları nelerdir? Çin'in teknoloji alanındaki gelişimi nasıldır? Çin'in nüfusu kaçtır? Çin nüfus politikası nasıldır?
Çin nüfusu hakkında bilgiler ve Çin nüfus politikası nedir?
Dünya Bankası, Dünya Kalkınma Göstergeleri 2008 verilerine göre Çin nüfusu 1.324.655.000 olarak tespit edilmiştir.
2009 yılı başında çin nüfüsü 1.3 milyar olarak belirlenmiş, çin nüfusu kesin olarak belirlenmiş sayılmasada 1.338.055.605 kişi olarak 2009 yılı başındaki kayıtlardadır.
Çin hükümeti nüfus politikasını belirlemeye yönelik adımlar atıyor.Pekin, öteden beri nüfus artış hızını engellemeye çalışıyor. 1970’lerde yürürlüğe koyduğu ‘tek çocuk’politikasının amacı da nüfusu kontrol etmek. Ancak erkek çocuk özlemi ve yaşlı nüfusun giderek artması, Çin’de sosyal sorunlar ve demografik dengesizliklerin kapısını aralıyor.
Temel araştırma planı:
Çin’in temel araştırma yönündeki ulusal planı, ulusal ağırlıklı temel araştırma ve kalkındırma planı olarak adlandırılıyor. Bu plana, Mart 1997’de uygulanmaya başlanmasından dolayı, “973” planı da deniliyor.
“973” planı kapsamında, esas olarak tarım, enerji, bilgi, kaynak ve çevre, nüfus ve sağlık ve malzeme gibi alanlar ile ulusal ekonomi, toplumsal gelişim, bilim ve teknolojinin gelişmesiyle ilgili önemli bilimsel sorunlar yer alıyor. Söz konusu plan, pek çok bilim dalında yapılan kapsamlı araştırmayla, sorunları çözen teorik dayanakların ve bilimsel temelin sağlanmasını amaçlıyor.
Planın hayata geçirilmesinden bu yana geçen süre içinde Çin hükümeti milyarca uyanlık bütçe ayırarak, 300’den fazla proje başlattı. Bazı projelerde bir dizi sonuç alındı. Çinli bilim adamları, Nano teknolojisi, genetik, beyin bilimi, antik biyoloji gibi alanlarda da dünyanın dikkatini çeken sonuçlar elde ettiler. Örneğin, Çinli bilim adamları, 2002 yılında pirincin gen sıralamasını bulmayı, 2004 yılında da pirincin işlevli genini klonlamayı başardılar.
Yüksek ve yeni teknoloji araştırma planı:
Çin’in yüksek ve yeni teknoloji alanındaki ulusal planı, ulusal yüksek teknoloji araştırma ve kalkındırma planı olarak adlandırılıyor. Bu plan, Mart 1986’da dört tanınmış bilim adamı tarafından ileri sürülmesinden dolayı, “863” planı adını da taşıyor.
“863” planı kapsamında, dünyadaki yüksek teknolojinin gelişme eğilimi ile Çin’in talebi ve kabiliyetinden hareket edilerek, biyoloji, havacılık, bilgi, lazer, otomasyon, enerji ve yeni malzeme teknolojileri olmak üzere yedi alanın 15 konusunda araştırma ve kalkındırma çalışmaları yapılıyor.
“863” planının uygulanmasıyla, Çin’in kendi koşullarına uygun yüksek teknoloji araştırma ve kalkındırma stratejisi oluşturuldu, bu konuda bir dizi merkez kuruldu, çok sayıda yüksek teknolojik ve bilimsel personel yetiştirildi, uluslararası düzeyde birçok sonuç alındı. Böylece, Çin’in yüksek teknoloji araştırma ve kalkındırma seviyesi büyük ölçüde yükseltilerek, Çin’in bilim ve teknoloji gücü de artırıldı. Örneğin geçen yıl, Çin’in araştırıp geliştirdiği “Fangzhou” ve “Longxin” adlı çiplerin üretilmesi, Çin’in bilgi sektöründe “çipsizlik” tarihine son verdi. Ayrıca Lenovo Şirketi tarafından üretilen “Shenteng 6800” adını taşıyan süper bilgisayarın hesaplama gücü, dünyada beşinci sırada yer alıyor.
Tarımsal bilim ve teknoloji planı
Çin’in tarım alanındaki bilim ve teknoloji planı “Kıvılcım Planı” olarak adlandırılıyor. “Kıvılcım” kelimesi, “Kıvılcım bir ateş, tüm otlağı yakabilir” şeklindeki Çin’de çok kullanılan bir sözden geliyor. Yani, tarım alanındaki bilim ve teknolojinin kıvılcım gibi tüm Çin’i aydınlatması kast ediliyor.
1986 yılında uygulanmaya koyulan “Kıvılcım Planı”, ileri ve kullanılabilir tarımsal bilim ve teknolojiyi kalkındırmayı, bu teknolojinin milyonlarca köylünün köy ekonomisini geliştirmesinde kullanılmasını, köy ve kasabalarda kurulan işletmelerin gelişmesini sağlamayı, köylerdeki emekçilerin genel vasıflarının yükseltilmesini hızlandırmayı, tarım ve köy ekonomisini sürekli, hızlı ve sağlıklı şekilde geliştirmeyi amaçlıyor.
“Kıvılcım Planı”nın uygulandığı 19 yıl içinde Çinli bilim adamlarının yaptıkları çok sayıda tarımsal bilimsel ve teknolojik araştırmayla, yüksek rekolteli, kaliteli ve etkili bir tarım geliştirildi; köylerde, toplumsal hizmet sisteminin kurulması ve kapsamlı ekonomik gelişme hızlandırıldı; ileri ve kullanılabilir teknolojileri kullanan, köy kaynaklarından yararlanan, bilim ve teknoloji alanında örnek nitelikteki bir dizi işletme kuruldu; çok sayıda köy yöneticisi, teknoloji alanındaki kalifiye eleman ve köylü işadamı yetiştirildi. 2003 yılında, Çinli bilim adamları 300’den fazla çeşit yeni tahıl ürünü yetiştirdi ve bu yeni çeşitlerin 10 milyondan fazla hektar toprakta yetiştirilmesini sağladı; Çinli bilim adamlarınca ileri sürülen yeni sulama yöntemlerini kullanan yerlerde su kaynağının yüzde 30’undan tasarruf edildi.
“Kıvılcım Planı”nın uygulanması, köylerdeki profesyonel, kapsamlı ve modern üretimin gelişmesini hızlandırırken, köylülerin gelirlerini artırdı. “Kıvılcım Planı” Çinli köylüleri zenginleştiren bir plan olarak nitelendiriliyor.
Yüksek ve yeni teknolojik sonuçları yayma planı
Çin’de yüksek ve yeni teknolojik sonuçları yayma planı, “Meşale Planı” olarak adlandırılıyor. Meşale Planı, Çin’in yüksek ve yeni teknoloji sektörünün gelişmesi için yön verici nitelikteki bir plandır. Bu planla, Çin’in bilimsel ve teknolojik gücünün avantajı ve potansiyelinin yerine getirilmesi, piyasanın talebinden hareket ederek, yüksek ve yeni teknolojik sonuçların mal haline getirilmesi, yüksek ve yeni teknolojik ürünlerin sektörleştirilmesi, yüksek ve yeni teknolojik sektörün uluslararası piyasaya girmesi amaçlanıyor. 1988 yılında uygulanmaya koyulan Meşale Planı’nın ağırlıklı alanları arasında elektronik ve bilişim, biyolojik teknoloji, yeni malzeme, optik, makine ve elektrik arasındaki entegrasyon, yeni enerji kaynakları, etkili tasarruf ve çevre koruma yer alıyor.
Şu an Çin’in çeşitli bölgelerinde devlet düzeyinde 53 yüksek ve yeni teknoloji kalkındırma bölgesi kuruldu. 1991 yılından bu yana, bu bölgelerin esas ekonomik endeksleri her yıl ortalama olarak yüzde 40’lık bir hızla artarak, Çin’in yüksek ve yeni teknolojisinin gelişmesini ilerleten ve ulusal ekonomik yapısını iyileştiren önemli güç haline geldi.
2004 yılında, ülke çapındaki 53 yüksek ve yeni teknolojik bölgenin satış cirosu, iki trilyon yuanı buldu, bunlardan Beijing’deki Zhongguancun Bilimsel ve Teknolojik Bölgesi, Shanghai’daki Yüksek ve Yeni Bilimsel ve Teknolojik Bölge tarafından geçen yıl gerçekleştirilen satış cirosu 150 milyon puanı aştı ve bu iki bölge, “Çin’deki Silikon Vadisi” haline geldiler. Bu bölgelerde ayrıca birçok yüksek ve yeni teknolojik işletme de kuruldu. Bilgisayar alanındaki Lenovo ve Unisplendour şirketleri, telekomünikasyon alanındaki Huawei ve Datang gibi şirketler örnek verilebilir.
Çin’deki insanlı uzay uçuşu planı
Çin’in insanlı uzay uçuşu planı 1992 yılında uygulanmaya başlandı. Üç aşamalı bu plana göre ilk aşamada Çinli astronot uzaya gönderilecek; ikinci aşamada, uzay araçlarının uzayda kenetlenmesi sorunu çözülerek, uzay laboratuarının uzaya fırlatılması gerçekleştirilecek; üçüncü olarak da, uzun vadeli insanlı uzay istasyonu kurularak, geniş çaplı uzay bilimsel denemesinin yapılması ve kullanım teknolojisinin araştırılması sağlanacak.
1999 yılının sonunda, Çin, “Shenzhou-1” adını taşıyan ilk simülasyon insanlı deneme uzay gemisini fırlatıp geri almayı başardı. Ondan sonraki üç yılı aşkın bir sürede, insanlı uzay gemisinin insansız şekilde üç deneme uçuşu da başarıyla sonuçlandı. 15 Ekim 2003’te, Çin’in kendi araştırıp geliştirdiği ilk insanlı uzay gemisi “Shenzhou-5” uzaya girerken, Yang Liwei de Çin’in ilk astronutu oldu. “Shenzhou-5” uzay gemisinin başarısıyla Çin, ABD ve Rusya’nın ardından, dünyada bağımsız olarak insanlı uzay uçuşunu gerçekleştirebilen üçüncü ülke haline geldi.
Çin’in “Shenzhou-5” uzay gemisi ve insanlı uzay gemisini fırlatmak için kullanılan “Uzun Yürüyüş-2F” roketi, özel olarak insanlı uzay uçuşu için tasarlanıp üretildi. “Shenzhou” tipi uzay gemisi, ilerletici kabin, dönüş kabini ve ray kabini olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Günümüz dünyasında çapı en büyük uzay gemisi özelliğine sahip olan “Shenzhou” tipi uzay gemisi üç astronotu taşıyabilir. Astronotun dönüş kabiniyle yeryüzüne dönmesinden sonra, ray kabini uzayda altı aydan fazla bir süre kalıp çalışmaya devam edebilir. “Shenzhou” tipi uzay gemilerini fırlatan “Uzun Yürüyüş-2F” roketi, en ağır, en uzun ve yapısı da en karmaşık özelliklerine sahip bir roket olma özelliği taşıyor.
Alınan bilgiye göre Çin, 2005 yılında “Shenzhou-6” uzay gemisini fırlatacak. O zaman “Shenzhou” uzay gemisinin, daha çok astronot taşıması ve astronotların da uzay gemisinden çıkarak, uzayda yürüyüş yapmaları bekleniyor.
Çin’in Ay’ı araştırma projesi
Çin’in Ay’ı araştırma projesi üç aşamalı olarak gerçekleştirilecek: Birincisi, Ay etrafında dolaşan Ay detektör uydusunun fırlatılması; ikincisi, Ay detektörünün Ay üzerine yumuşak iniş yapıp, Ay yüzeyini incelemesi; üçüncüsü, Ay detektörünün inceleme ve örnek toplama çalışmalarını tamamlayıp yeryüzüne dönmesi. Şu an birinci aşama hayata geçirilmekte.
Ocak 2004’te başlatılan projenin ilk aşaması kapsamında, 2006 yılının sonunda Ay üzerine yönelik inceleme çalışmalarını başlatmak amacıyla Ay etrafından dolaşan detektör uydusu “Chang’e-1” fırlatılacak. “Chang’e-1”, esas olarak Ay yüzeyiyle ilgili üç boyutlu resimleri elde ederek bu resimlerin analizi, Ay’ın üzerindeki toprağın derinliğini araştırıp, Ay’daki kullanılabilir elementler ve madde çeşitlerinin dağılım özelliklerini analiz etme, dünya ve Ay arasındaki uzay ortamını araştırma gibi çalışmaları yapacak.
Çin’in 40 yıldır havacılık davasını geliştirmesine, taşıyıcı füze ve uydu araştırıp üretmesine, uzay gemisini üretip, 2003 yılında insanlı uzay uçuşunu gerçekleştirmesine rağmen, Çinli bilim adamlarına göre, Ay’ı araştırma projesinin gerçekleştirilmesinde daha çok teknik sorunlar bulunuyor. Bunlardan en büyük sorun, uzun mesafe, yani uzay aracının 400 bin kilometreden fazla bir mesafeyi uçacak olmasıdır.
Uydu ve füze sistemine yönelik araştırma ve üretim çalışmalarının 2006 yılının Ekim ayından önce tamamlanması bekleniyor.
Çin Teknoloji Firmaları Yükselişte
McKinsey şirketi ve Tsinghua Universitesi’nin ortaklaşa yaptıkları çalışmaya göre, Çin’in teknoloji şirketleri yabancı rakip firmalarla aralarındaki verimlilik farkını her geçen gün kapatarak, kendilerini Çin’deki ve yurtdışındaki çok uluslu şirketlere tehdit olarak konumlandırıyorlar.
Çalışma yerel ve yabancı şirketlerin yan kuruluşları da dahil olmak üzere Çin’deki 39 000 şirketin 40 farklı ürünü üzerinden yapıldı. Şirketler, cep telefonu, yangın güvenliği ürünleri ve kişisel bilgisayarlar gibi yüksek teknolojiyle çalışan teknoloji endüstrisi içerisindeki çeşitli sektörlerden seçildi.
Çalışma Çin’in teknoloji şirketlerinin etkinlik, işletme gibi konularda çok uluslu işletmelerde zemin kazandığını gösteriyor. Geçmişte Çin avantajını ucuz emek gücünden alıyordu.
Çalışmanın gösterdiği diğer bir sonuç ise Çinli teknoloji şirketlerinin düşük fiyatlı ürünlerden yüksek fiyatlı ürünlere geçtiği şeklinde.
Shanghai merkezli McKinsey’in direktörü Ingo Beyer’e göre bu durum çok-uluslu şirketlere önemli bir uyanma çağrısıdır.
Bilgisayar satıcısı Lenovo Grup ve telekomünikasyon aygıtları devi Huawei Teknoloji yabancı piyasalarla rekabete başladı. Çalışmanın diğer bir bulgusu ise Çinli özel şirketlerin verimliliği keskin bir şekilde artırdığı yönünde. Bu gelişmiş verimlilik şirketlerin daha hızlı bir şekilde genişlemelerine ve daha fazla kâra ulaşmalarına imkan verecek.
Çalışma Çinli şirketlerin yabancılara kıyasla gerçekleştirdiği verimlilik artışının nedenlerini açıklamıyor. Ancak çok-uluslu şirketlere koyulan işçilere yüksek standartlı çalışma şartları sunmak, çalışma saatlarini ayarlamak gibi sınırlamaların olması verimlilik farkının sebebi olabilir.
Teknoloji şirketlerinin gelirleri 2005 yılında 700 milyar dolara erişti ki bu rakam 2001 yılında 250 milyar dolardı. İhracattan gelen satış payları ise %32 den % 43’e çıktı.
Çalışmaya göre Çinli şirketlerin sermaye gelirleri ortalama % 12.1, bu rakam Amerika’da % 15.7, Almanya’da %6.8.
(WSJ, 1 Aralık 2006, Jason Dean)
|